DOLAR 42,9259 0.13%
EURO 50,6303 -0.18%
ALTIN 6.249,701,29
BITCOIN 37454240.14585%
İstanbul

HAFİF YAĞMUR

SABAHA KALAN SÜRE

Üsküdar Üniversitesi’nden Yapay Zeka Uyarısı

Üsküdar Üniversitesi’nden Yapay Zeka Uyarısı

ABONE OL
22 Aralık 2025 21:10
Üsküdar Üniversitesi’nden Yapay Zeka Uyarısı
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü ve psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, yapay zekanın sunduğu olanaklar kadar risklerini de masaya yatırdı. İnsanın tercihi her zaman araç olarak kullanılan teknolojinin yönünü belirler düşüncesiyle, yapay zekanın nötr bir araç olduğuna dikkat çekti ve amacına uygun kullanıldığında fayda sağlayabileceğini, aksi halde zarar verici sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.

Tarhan, yapay zekanın duygusal zeka, empati ve niyet okuma gibi insanlara özgü becerileri henüz sahiplenemediğini ifade etti. Beyinde ayna nöronlarının rolüne değinerek, otizmdeki Zihin Teorisi testi gibi araçların yapay zekanın bu eksikliklerini ortaya koyduğunu belirtti. Özellikle psikolojik kırılganlığı olan bireylerde yanlış yönlendirme ihtimalinin yüksek olduğuna dikkat çekti ve bazen yapay zekanın “psikoz benzeri” etkiler yaratabildiğini aktardı.

Dijital bağımlılık ve dopamin tuzağı konusunu ele alırken Tarhan, dijital etkileşimlerin beyin kimyasını nasıl etkilediğini açıklayarak dopamin salgısının sürekli arayışa yol açabileceğini söyledi. Bu durumun haz alma eşiğini yükselterek daha çok harcama ve daha yoğun ilgi için bir baskı oluşturabileceğini belirtti; aynı zamanda kumar bağımlılığının artışına bu dopamin birikiminin katkıda bulunduğunu açıkladı.

Yapay zekanın yalnızca bir araç olarak kalması gerektiğini vurgulayan Tarhan, klinik doğrulamanın olmadan yapay zekadan alınan bilgilerin yanlış yönlendirebileceğini söyledi. Zihnin gerçeklik testlerini yapan ağların işlevselliğini korumak adına yapay zekanın empati ve niyet okuma konularında yetersiz kaldığını belirtti. Direksiyonun insanlarda olması gerektiğini, yapay zekanın ise destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini ifade eden Tarhan, teknolojinin bağımlılık haline dönüşmesi durumunda kararlar üzerinde ciddi hataların oluşabileceğini söyledi.

Yapay zekaya kapılan bireylerin falcılara benzer hatalara düşebileceği endişesini paylaşan Tarhan, yapay zekanın gerçekliğiyle insan zihninin gerçeklik algısını karıştırabileceğine dikkat çekti. “Dördüncü gerçeklik” olarak adlandırdığı yapay zeka gerçekliğinin, sorgulanmadan kabul edildiğinde felaketlere yol açabileceğini ifade etti. Yankı odası yanılgısı ve yalnızlık paradoksunun da bu süreçte büyüdüğünü anlatan Tarhan, dijital ortamların bireyleri yüzeysel bağlarla sarmalarken derin ve anlamlı ilişkileri zayıflatabileceğini vurguladı.

Dikkat katili ve zaman tuzağı konusunda ise insanların çoklu görevlerle odaklanmayı sürdürme çabalarının öğrenmenin derinleşmesini engellediğini aktardı. Beynin kalıcı öğrenmeyi derinlemesine işlemesi gerektiğini hatırlatan Tarhan, dijital platformların bu süreci bozduğunu söyledi. Çocuklar ve gençler için bu platformların özgürlük yerine bir esaret boyutuna dönüşebileceğini belirtti.

Yapay zeka ile kimlik inşasında yaşanan çarpıtmalar ve duygusal zekanın eksikliği konularında Tarhan, sözlü olmayan iletişimin insanlar arasındaki etkileşimlerde büyük bir paya sahip olduğunu; yapay zekanın bu alanda yetersiz kaldığını belirtti. İnsanlar arasındaki iletişimin %80’inin non-verbal unsurlarla aktarıldığını, yapay zekanın ise yalnızca bilgi aktarımıyla bu payın %20’ye denk geldiğini ifade etti. Ses tonları, mimikler ve jestler gibi unsurların duygusal aktarım için kritik olduğunu belirten Tarhan, yapay zekanın bu bağlamda yetersiz kaldığını söyledi.

“Öğrenilmiş otizm” ve yapay zekanın sosyal etkileri konusunda Tarhan, dijital platformların aşırı kullanımının bazı bireylerde sosyal iletişim becerilerinin zayıflamasına yol açabileceğini dile getirdi. Eşgüdüm sorunları, paranoid eğilimler ve dijital izler konusunda uyarıda bulunan Tarhan, kalabalıklar içinde yalnız kalmanın küresel bir olgu olduğunu söyledi ve zayıf bağ etkisinin insanların güven duygusunu sarsabileceğini belirtti.

Kalıcı dikkatin bozulması ve zaman yönetimi konularında ise Tarhan, dijital dünyada dikkatin kısalmasıyla öğrenmenin yüzeyselleşebileceğini dile getirdi. Bu bağlamda, teknoloji şirketlerinin etik sorumluluğu, algoritma şeffaflığı ve regülasyon eksikliği konularına değinen Tarhan, gizli algoritmaların yönlendirme riskini vurguladı. Eğitim alanında da yapay zekanın asistan rolünde kalması gerektiğini, öğrencilerin kendi yorumlarını katarak kullanmaları durumunda zararın azaltılabileceğini belirtti.

Son söz olarak Tarhan, yapay zekanın insan hayatında bir araç olarak kalmasını, ancak karar süreçlerinde son sözün yine insanlarda olmasını istedi. Yapay zekanın asistanlık rolünü aşmaması gerektiğini ve direksiyonun her zaman kişiyi yönlendirmesi gerektiğini ifade etti.

En az 10 karakter gerekli


HIZLI YORUM YAP